Tel : 0536 567 25 37
Tel : 0530 848 74 71

Tel : 0536 567 25 37
Tel : 0530 848 74 71
Diğer Önemli Bilgiler
Böbrek Üstü Bezi (Adrenal) Tümörü
Böbrek üstü bezleri, adrenalin ve kortizon gibi düzenleyici hormonların üretim merkezidir. Bu nedenle, adrenal kanseri semptomlarının çoğunun, belirli bir hormonu çok fazla veya çok az miktarda salgılayan tümörlerden kaynaklanan hormonal dengesizlikler İle ilgisi vardır.
Adrenal bezlerdeki tümörlerin büyük bir yüzdesi iyi huyludur. Bu tümörler çok büyür ve mide gibi yakın organlara baskı yapar. Ancak, vücudun diğer bölgelerine yayılmazlar. Bu gibi durumlarda, hastalar dolgunluk hissi ve açıklanamayan kilo kaybı yaşayabilir.
Böbrek üstü bezi tümörünün kötü huylu olduğu vakaların küçük bir yüzdesinde, belirtiler kanser ileri evrelere ulaşana kadar belirgin olmayabilir.
Belirtiler, tümörün fonksiyonel durumu ve salgılanan hormon türüne bağlı olarak değişir.
Genellikle, adrenal kanserin uyarı işaretleri anlaşılır değildir veya belirtiler alakasız görünür.
Bu nedenle, adrenal kanseri erken evrelerinde teşhis etmek zordur. Kan ve idrar testleri, artan hormon seviyelerini algılamaya yardımcı olabilir.
Bununla birlikte, başka bir sağlık sorunu için yapılan taramalar sırasında böbrek üstü bezi tümörü teşhis edilebilir.
Böbrek üstü bezi (adrenal) tümörlerinin genel belirtileri şunları içerir:
-
Ateş
-
Karında belirgin bir şişlik, yumru
-
Sürekli ağrı (tümörün organlara basıncı)
-
Doluluk hissi (tümörün mideye baskısı)
-
Açıklanamayan kilo kaybı
Böbrek Üstü (Adrenal) Bezi Hastalıkları ve İlgili Belirtiler
Adrenal kanser semptomlarının çoğu ilk başlarda zararsız görünebilir. Spesifik belirtiler aşırı hormon üretiminden kaynaklanır ve spesifik endokrin hastalıklarının karakteristikleridir. Conn sendromu ve Cushing sendromu belirli bir hormonu çok fazla salgılayan tümörlerden kaynaklanan hastalıklardır. Çoğu vakada, bu tümörler iyi huyludur ve hastalık tedavi edilebilir.
Conn sendromu, aldosteron hormonunun aşırı üretilmesinden kaynaklanan bir adrenal hastalıktır. Adrenal kortekste üretilen aldosteron, mineralokortikoid familyasının steroid hormonlarından biridir. Aldosteron, elektrolitlerin düzenlenmesinden sorumludur ve Conn hastalığında olduğu gibi, aldosteron daha aktif hale geldiğinde, kandaki sodyum seviyeleri artabilir ve kan basıncını etkileyebilir. Düzensiz, artan sodyum yüksek kan basıncına (hipertansiyon) neden olabilir. Aşırı yüksek kan basıncı hayati tehlike oluşturabilir.
Conn hastalığı ile ilişkili belirtiler şunları içerir:
-
Düşük potasyum seviyeleri
-
Yüksek tansiyon
-
Sık idrara çıkma
-
Aşırı susuzluk
-
Cushing sendromu, işleyen bir adrenokortikal tümörün aşırı kortizol üretmesi üzerine gelişir. Ayrıca adrenal kortekste üretilen kortizol, "stres tepkisi" hormonu gibi önemli işlevlerde yer alır. Kortizol, aynı zamanda kan basıncı ve metabolik fonksiyonu düzenlemede önemli bir rol oynamaktadır. Uzun süreli yüksek kortizol, vücudun bu hayati görevlerini nasıl yerine getirdiğini etkiler. Etkileri aşağıdakileri de içeren çeşitli semptomlarla ifade edilir:
-
Yüksek tansiyon
-
Deri hastalıkları (akne veya aşırı kuruluk; karın, uyluk, göğüs veya kollarda çatlak görünümü)
-
Kilo alımı (göğüs ve karın etrafında)
-
Yüz ve boyunda şişlik
-
Kadınlarda yüz, göğüs ve sırt bölgesinde aşırı tüylenme
-
Amenore (düzensiz adet kanamaları veya adet görememe)
-
Kas güçsüzlüğü ve yorgunluk
-
Çocuklarda büyümenin yavaşlaması
Böbreküstü Bezindeki Kitle Tedavisi
Böbreküstü bezlerindeki kitlelerin çoğu tesadüfi olarak tespit edilir. Yani herhangi bir sebeple doktora giden hastalara çekilen Ultrasonografi, Tomografi veya Emar (MR) gibi filmlerde bu bölgede kitle olduğu tespit edilir. Bazen de sağlığımızı bozulduğuna dair bazı işaretlerin (Hızlı ve aşırı kilo alınması, ilaçlarla düzelmeyen yüksek tansiyon gibi) bulunması böbreküstü bezinde kitle olacağı şüphesi doğurur ve bu bölge incelenerek tanı konulur.
Böbreküstü bezlerinde görülen kitleler kabaca iyi huylu veya kötü huylu (kanser) olarak ikiye ayrılır. Kanser tanısı tomografi ve MR gibi filmlerdeki bazı değerlere bakılarak konulur. Kanser olduğuna karar verilen kitleler biran önce ameliyatla böbreküstü bezi ile birlikte çıkarılmalıdır.
Iyi huylu kitleler ise yine ikiye ayrılır; 1- Zararsız kitleler, 2- Aşırı hormon üreten kitleler. Eğer yapılan kan ve idrar tahlillerinde hormon salgılayan bir kitle olduğuna karar verilirse bu durumda tedavi, ameliyatla bu böbreküstü bezinin kitleyle beraber alınmasıdır.
Zararsız (iyi huylu ve hormon üretmeyen) kitleler için ameliyat gerekip gerekmediği ise kitlenin boyuna bakılarak karar verilir. Genel olarak 4 cm den küçük kitleler aralıklı kontrollere çağrılarak hasta takip edilir. Daha büyük kitlelerin ise ameliyatla çıkarılması en uygun tedavidir. Çünkü boyut arttıkça kitlenin tümör hücresi içerme olasılığı veya başka problemlere yol açma ihtimali giderek artmaktadır.
Ameliyat gereken durumlarda ise karnın neredeyse yarısını keserek yapılan açık ameliyat yerine 3 veya 4 tane yaklaşık 0.5-1cm boyunda kesiler yapılarak uygulanan Laparoskopik ameliyat günümüz teknolojisinin bize sağladığı en büyük nimetlerden birisidir.
