top of page

Diğer Önemli Bilgiler

Priapizm, cinsel uyarıdan bağımsız olarak kontrolsüz süregelen, ejakülasyonla sonlandırılamayan uzamış ereksiyon durumudur . Bu durum gerçek bir ürolojik acildir ve erken girişim fonksiyonel iyileşme için çok önemlidir. Sıklıkla idiopatikdir ancak bazı medikal durumlar ve farmakolojik ajanlara sekonder olarak da gelişebilir .

Priapizm, düşük-akımlı (iskemik) veya yüksek-akımlı (non-iskemik) olarak tanımlanabilir. Bu iki tipin etiyolojisi ve tedavisi farklıdır.

 

En sık görülen tip olan düşük-akımlı priapizm, detümesans mekanizmasının bozulmasıyla, sıklıkla genitoüriner travmanın neden olduğu fistüllerin neden olduğu yüksek-akımlı priapizm ise kontrolsüz arteriyel akım sonucu oluşur.

 

Düşük-akımlı priapizm tedavisi irrigasyonlu veya irrigasyonsuz terapötik aspirasyon veya sempatomimetik bir ajanın intrakavernozal enjeksiyonu ile başlayan basamaklı bir yaklaşımı içerir . Yüksek-akımlı priapizm tedavisi fistüllerin belirlenmesi ve obliterasyonuna odaklanır.

Tedavi Yapılmaz İse Veya Geciktirilirse Ne Olur ?

Priapizm tedavisiz bırakılırsa kalıcı erektil disfonksiyon ve penil nekroza neden olabilen önemli bir ürolojik acildir. Erken girişim fonksiyonel iyileşme için en iyi olanağı sağlar  ve birçok medikal acilde olduğu gibi “zaman dokudur” tabiri priapizm için de geçerlidir.

 

Bu Hastalıkla Karşı Karşıya Kalmamızın Sebebi Nedir ?

Priapismusta %60 sebep bilinmemektedir. Bu tip genellikle gece uykusunda meydana gelmektedir ve aşırı cinsel uyarımla oluşan priapizm bu gurba dahildir. Uzun süren cinsel ilişkiden sonra gelişen priapismus da bu gurubun içindedir.

Ayrıca bel zinciri yaralanmaları, tümörleri ve merkezi sinir sistemi hastalıklarında da priapismus oluşmaktadır.

 

Bunun yanında lösemi, orak hücreli anemi gibi kan hastalıkları ve ven pıhtılaşmalarında, bazı kan sulandırıcı ilaç kullananlarda da priapismus olabilir.

 

Bazen de penisten kaynaklanan kanser ve sarkomlarda, metastatik penis kanserlerinde, prostat ve mesane kanserlerinde de priapismus gelişebilir.

 

Priapismusun günümüzde hala en sık görülen nedeni, yetersiz sertleşme için penis içine uygulanan ilaçlar ile yapılan tetkik ve tedavi ajanlarıdır.

123as.jpg
mesane.jpg
Böbrek Taşı.jpg
3.jpg

Priapizm Tedavisinde Ne Yapılır ?

 

 

• Acil bir durum olan iskemik priapizm için girişimler 4–6 saatte başlamalıdır ve korpus kavernozumun aspirasyon ile dekompresyonunu ve intrakavernozal sempatomimetik ajan enjeksiyonunu içermelidir.

 • İskemik priapizm için konservatif tedavi başarısız olduğunda cerrahi tedavi önerilir.

• Uzun süren priapizm hastaları için protez impantasyonu düşünülmelidir.

• Acil bir durum olmayan arteriyel priapizm için selektif embolizasyonun başarısı yüksektir.

• Kekeme(tekrarlayan) priapizm için ana hedef farmakolojik yöntem lerle (bu tedavilerin etkinliği kısıtlıdır) atakların önlenmesidir.

İskemik priapizmde  ereksiyon hali 24 saatten saatten fazla kalırsa geri dönüşümü olmayan hasarlar yapacağından dolayı bir daha ereksiyon olmaz.

 

Erken dönemde medikal tedavi yapılabilir. Ancak daha fazla yararı olmaz. Bunun için hasta sedasyona alınabilir, tansiyonu düşürülebilir, genel, spinal, epidural anesteziler uygulanabilir.

 

Penise belirli aralıklarla sıkı bandaj yapılabilir. Ancak bu tedavilerden sonra  1-2 saat içinde ereksiyon tekrarlayabileceği için cerrahi tedavi daha ön plandadır.

 

Kalın iğnelerle glans penis ile kanla dolu kavarnöz cisimler arasında şant yapılarak penis yıkanır, kan boşaltılır. Bununla başarı sağlanamazsa safeno kavernöz şant ameliyatları yapılır. 

4.jpg
bottom of page